Cinsel kimlik, kişinin cinselliğini algılaması ve bu algının toplum modelleri ile ilişkisidir. Biyolojik, sosyal, psikolojik anlamda kişinin kendi cinsel kimliğini algılaması ve kabulü cinsel kimliğin gelişiminde önemli bir aşamadır. Öğrenme kuramına göre, cinsiyet rolünün kazanılması, ilk çocuklukta başlamakta ve yaşam boyunca devam etmektedir. Anne babanın çocuğun cinsiyetine göre beklediği davranışlar, tutumları cinsel kimlik gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Cinsel kimliğin temelleri daha çok ödipal dönemde yaşanan çatışmalarla atılmakla Kadınlarda Seks Karekterlerinin Gelişimi, ergenlik yıllarında tamamlanmaktadır. Bunun yanı sıra cinsel kimliğin temelleri 3 yaşında yavaş yavaş oluşmaya başlamaktadır. Çocuk kız ve erkek ayrılığını fark etme incelemeye başlamakta, bebeklerin nereden geldiğini sorgulamaktadır. Cinsel kimliğin gelişimde, yaşamın ilk yıllarındaki deneyimlerin etkisi büyüktür. Model alma ve ilk özdeşimler cinsel kimliğin gelişimini etkiler. Model alma ve özdeşim kurulacak kişilerin varlığı veya yokluğu cinsel kimliğin gelişiminde önemli bir etkendir. Anne baba ile özdeşim çocuğun cinsel kimlik kazanmasında önemlidir. Cinsel kimlikler çevre ile kurulan ilişki ile daha da pekişir. Ailenin cinsel konulara yönelik tutumları da cinsel kimliği olumsuz etkileyebilir. Suçlamalar, aşırı kontrolcü yaklaşımlar, çocuğu uyarıcı ve kışkırtıcı davranışlar, mahremiyetin kalmaması, suçlamalar çekingenlik veya aşırı cinsel davranışlarla yüklü bir kimliğin gelişimine neden olabilir. Ergenlik döneminde ise karşı cinsle yakınlaşma, karşı cinsin ilgisini çekme ön plandadır. Toplumsal, kültürel rollerde cinsel roller üzerinde farklılıklara yol açabilir. Toplumsal cinsiyet, toplumsal olarak belirlenmiş, onaylanmış bir cinsiyeti tanımlamak için kullanılmaktadır. Cinsel rollerde toplumsal cinsiyetin bir parçasıdır. Bazı kültürlerde erkeğin ev işi yapması cinsel rol ile bağdaşmazken, bazı kültürlerde ise bu durum bencillik belirtisi olarak algılanabilir. Ülkemizde kız çocuklarına daha duygusal, daha uysal bir rol biçilirken, erkek çocuklara daha sert, daha saldırgan bir rol biçilmektedir. Dürtü çatışma kuramına göre, erkek eşcinselliğinin temelinde çözülmemiş odipal çatışmalar yer almaktadır. Odipal çatışmanın çözülebilmesi için, baba ile özdeşim kurmaya çalışırken bir taraftan da baba ile rekabete girilmeli, rekabetin ardından baba ile özdeşleşerek kastrasyon endişesinden kurtulmalıdır. Odipal çatışma çözümlenemezse, çocuk anneye olan odipal bağını koparamaz, baba ile özdeşim kuramama, baba ile çatışma ve anneye olan duygusal bağımlılık artar. Böylelikle, eşcinselliğe kayacak cinsel kimliğin temelleri atılır. Çocuk heteroseksüel olarak doğar, ancak otor,ter ve hostil davranan baba veya kontrolcü dominant anne arasında kalan çocuk odipal çatışmasını çözümleyemediği için eşcinselliğin temelleri atılır. Böylelikle, çocuk anne ile özdeşim kurmak yerine baba ile özdeşim kurmak zorunda kalır. Bir diğer Kadınlarda Seks Karekterlerinin Gelişimi göre ise, anne doğum sonrası depresyona girebilir, eşinin desteğini kaybedebilir. Sıklıkla kendisine kadın karakterler kız kardeşler, anne destek verebilir. Anne, eşine karşı ambivalan duygular taşıyabilir ve çocuk bu duyguları hissedebilir. Bu durum karşısında, çocuk annenin ilgisini üzerinde toplamanın en önemli yolunun kadınsı davranışlarda bulunmak olduğunu düşünüp, kadınsı davranışlara yönebilir. Dürtü çatışma kuramına göre, kadın eşcinselliğinin temelinde ise, penisin yokluğu karşısında anneye duyulan öfke, incinme, yetersizlik ve bu durumdan da anneyi sorumlu tutmalarıdır. Kız çocuk babasının çocuğunu doğurmak yoluyla penisi elde etme fantezisi kurar. Penisi olmayacağı gerçeği yetersizlik duygularını yoğunlaştırır, baba ve tüm erkeklerden vazgeçer. Kadınlarda Seks Karekterlerinin Gelişimi nesnesi olarak anne ve diğer kadınları içine alır. Kadın eşcinselliğinde genellikle, depresif yetersiz anne ve saldırgan eğilimli baba figürü bulunmaktadır.
Cinsel Kimlik
Puberte ve Adolesan - Op. Dr. Müge Aksoy Kişinin içsel hisleri, toplumsal roller ve cinsiyet deneyimlerini içerir. Bu değişiklikler şunlardır: Telarş (Telarche): Meme gelişimidir. Cinsel kimlik, bir bireyin kendini cinsiyet olarak nasıl tanımladığıdır. 9. Skonder seks karakterlerinin görülmesi ve genital organlarda oluşan değişiklerdir. CİNSEL GELİŞİM - Pozitif Hayat Merkeziİsim Soyisim. Genetik seksin kontrolü altında kadın ve erkekte ayrı ayrı üreme hücrelerini içeren gonadlar gelişir. Tedavisi cerrahidir. Fallik dönemde çocuğun zihinsel yapısı cinsel kimliğin ayrımına varma kapasitesine ulaşmıştır. Kız çocuklarında yumurtalıklarda yumurta üretimi başlar.
Cinsel Kimlik ve Toplumsal Cinsiyet
Bu değişiklikler şunlardır: Telarş (Telarche): Meme gelişimidir. Cinsel kimlik, bir bireyin kendini cinsiyet olarak nasıl tanımladığıdır. Buluğ öncesi denen bu dönem kızlarda erkeklere göre yaş erken olur ve ortalama 10 yaş civarında gerçekleşir. Cinsel sağlık; cinsellikle ilişkili olarak fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden iyi olma hali ola- rak tanımlanmıştır (Sert, ; Büyükkayacı Duman. Kişinin içsel hisleri, toplumsal roller ve cinsiyet deneyimlerini içerir. 9. Skonder seks karakterlerinin görülmesi ve genital organlarda oluşan değişiklerdir.Ergenlik kız , 21 erkek yaşları arasında biyolojik bedensel-hormonal-ruhsal, sosyal-zihinsel gelişim ve değişimlerin olduğu ve insan gelişimindeki en çalkantılı dönemdir ve 3 aşamadan oluşur. Böyle bir anne çocukta vermekten çok almayı düşünen nesne tasarımlarını gelişmesine ve çevreyle ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir. Ergen öncelikle kendi cinsel kimliğinden emin olmak durumundadır. Daha önceki dönemlerde vurguladığımız baskıya değil ama uzaktan ve gerektiğinde müdahale ve takibe de ergenin ihtiyacı vardır. Fiziksel yapının erkek veya kız olması bu yapının mutlak anlamda kişiliği de o bağlamda oluşturacağı kesinliği doğurmamaktadır. Çocuk tümörlerinin yaklaşık yarısı kötü huyludur ve kanserleşme potansiyeli taşırlar. Ödipus Kompleksinin çözülmesi sağlıklı bir gelişim için koşuldur. Yenidoğan döneminde anneden geçen östrojen etkisi ile vajinal salgı varlığı, memelerde tomurcuklanma ve dış genital organlarda belirginleşme olur. Adolesan ergen dönemi ise puberteden sonraki dönemdir ve bu dönemin üst sınırı yaşa kadar çıkarılabilir. Ülkemizde adolesan çağda cinsel ilişki pek sık olmadığından cinsel yolla bulaşan hastalıklar bu dönemde sık görülmemektedir. Hymen imperforatus kızlık zarının tamamen kapalı olmasıdır. Ergen bedensel-biyolojik-hormonal gelişimini oldukça tamamlamış artık genç kız ya da genç erkek olmuştur. Çocuklar yavaş yavaş çevrelerindeki nesneleri tutmaya ve tuttuklarını da bırakmamaya başlar, zamanla biriktirme tutkuları yoğunlaşır, ellerine ne geçirirlerse toplarlar. Bunun böyle olmadığı bilinmelidir. Ergenlik döneminde cinsel eğitimin, çocuğun olgunlaşması, cinsel kimliğini kazanması, karşılaştığı sorunları giderme ve bu alandaki stresini azaltma yönünde özel önemi vardır. Anne- babaların bu dönemde görülen kız- erkek arkadaşlıklarına, bunun o çağa has, yaşa bağlı ve tüm toplumlarda ortak bir özellik olduğunu bilerek olumlu yaklaşmaları, bu geçiş evresini sağlıklı biçimde atlatmada hassas bir konudur. Dış genital organların farklılaşması, gonadlardan gelecek testis, over hormonal uyarı etkisiyle olur. Çocukluk döneminde vajinada tuvalet kağıdı, çikolata kağıdı parçaları, leblebi, bilye gibi yabancı cisimlerle karşılaşılabilmektedir. Çocuk veya ergen dönemde bu enfeksiyonlarla karşılaşılırsa çocuk ve aile büyüğü mutlaka sorgulanmalıdır. Sebep yapısal olabileceği gibi bazı kromozomal hastalıklar, doğuştan gelen anomaliler, beyinden kaynaklı bazı sendromlardır. Kişisel verilerin korunması hakkında Aydınlatma metnimizi inceleyebilirsiniz. Mantar enfeksiyonları genellikle puberte sonrası görülür, çocuklarda oldukça nadirdir. Yapısal kurama göre ruhsal aygıt 3 işlevsel sisteme ayrılmaktadır. Yürürken bir şeyi bozacağı ya da yıkacağını düşünmez, soru sorarken aşırılığa kaçabilir, kakasını yaparken yer ve zamanı, çevrenin temizlik ilkelerini önemsemez, hatta dışkısıyla oynamada bir sakınca görmez, yoğun inatçılığı ve ambivalansını sürdürür. Sağlam beden spor ve iyi beslenme ile oluşurken sağlam zihin de sanat, zanaat ile uğraşmakla, sorgulamak ile zevk için okumakla olur. İç çamaşırında kuruduğunda sarı bir renk alabilir, ayrıca akıntı kuruyup sertleştiğinde sürtünmeye bağlı tahrişe yol açabilir. Doymuş ve rahat yüz ifadesi anneye sunulan en büyük ödüldür. Oral dönem doğum sonrası ilk yılı kapsar. Penisi olmayacağı gerçeği yetersizlik duygularını yoğunlaştırır, baba ve tüm erkeklerden vazgeçer. Bu web sitesi sadece ziyaretçi raporları için google analytics çerezi kullanmaktadır.