Sis kızma ama ben buna çok güldüm. Duygusuzluğumdan değil, o dediğin şeyi, büyünce ellerinden tutacağım duygusunu anlıyorum, ben yıllardır okutacak bir kız çocuk arıyorum misal ama cesaret edip de hiç bir aileye yaklaşamıyorum. Senin gibi ben de yabancı çocuklara nasıl yaklaşacağımı pek bilmiyorum, korkup kaçmıyorum ama yalandan bir sevgi gösterisi geçip gidiyor, alıyım mıncırıyım seveyim yok. Ama anlattığın olayda ben utanacak hiçbir şey görmedim. Tepkilerine güldüm. Adını sormuşsun sadece, onu incitecek hiçbir şey yapmamışsın. Bence büyük ihtimal çocuk seni bir yetişkin olarak değilde kendisinden sadece bir kaç yaş büyük başka bir çocuk olarak düşünmüştür ve bir çocuğun ona böyle yaklaşması ağırına gitmiş olabilir. En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk Şimdi yaptığım salaklığı anlatacağım. Bir süredir bahsetmeyi düşünüyordum zaten. Konu benim gerizekalılığım ve alt geçitte mendil satan ufaklık. Şöyle ki, bu oturduğum evde ve mahallede ikinci senem. Bakın normalde çocuklara bebeklere öyle oyy caanım ne de tatlı şeysin diye yaklaşan o insanlardan değilimdir bilen bilir, çok iyi bilir. Çocuklara bir düşkünlüğüm yoktur, ömrümde yanağını okşayıp da ne sevimliymiş dediğim çocuk olmadı. Ha uzaktan dedim kendi kendime, kabul ediyorum pek sevimli çocuklar da yok değil ama o kadar. İçimden o Seks Hikaye Küçük Kızı sevgi gösterileri gelmez. Bilemem, temas konusundaki Seks Hikaye Küçük Kızı belki. İşin bir de şu yanı var. Ufak bir çocukkenden beri sokaktaki insanları, dilencilik yapan, yerlerde iki kuruş için birşeyler satan, aklı başında olmadan yollarda dolanan Diyordum ki kendime 'bir gün büyüyeceksin, bir gün kendi kendine yetip kendi istediklerini yaptığın bir yaş olacak ve o zaman bu insanlara yardım da edebileceksin. O gördüğün yarı deli adamı bir yere götürüp banyo yaptırtacak yemek yedireceksin ona bakmalarını sağlayacaksın, o ağlamaklı gözle bakan çocuğa ne olduğunu soracaksın sevgini göstereceksin ona sıcak bir yuva sağlacaksın' türünde telkinlerde bulunuyordum kendime. Umudum da inancım da tamdı, bir gün o günler gelecekti. Ama gelmedi. Kendimi kandırıyormuşum. Ben bir türlü büyüyemedim. Evet bir işim var, gün boyu bana siz-hanım falan diye hitap edenler var ama ben gene de yan komşunun benimle aynı yaşta görünen ama liseye bile gitmeyen kızının bayramımı saygıyla bakarak kutlamasını yadırgıyorum. Beni büyük biri gibi, annesinin akranı biri gibi görüyor, bunu yüzünden okuyabiliyorum. Ve hala o insanlara yardım edemiyorum. İşte tüm bu birikmişlikle bu mendil satan çocuğa bir şeyler söylemek istedim, onunla konuşmak istedim, yüzüne bakmak istedim, biri seni ciddiye alıyor, biri senin burada böyle betonun üstünde oturmana dayanamıyor, biri seni gerçekten önemsiyor sebepsiz yere karşılık beklemeden tanımadan etmeden, diye anlatmak istedim. Bakın gerçekten merak ediyorum o çocuk neden orada mendil satıyor kim diyor ona kim oturtuyor onu oraya, o bunu yaparken ne hissediyor, ruhunda ne yaralar oluşuyor, geleceği nasıl görüyor, nerede nasıl bir evde yaşıyor. Bilmek istiyorum, cevap versinler istiyorum. Ve en çok da neden bu böyle onu bilmek istiyorum. Ama tabi ben dünya üstündeki en anti-çocuk canlısı insanım ve sosyofobiğim. Önceki gün, akşam yine işten dönerken durdum çocuğun önünde ve ne kadar dedim mendillere. Cüzdanıma baktım 1,50 vardı tam, ver bakalım iki tane dedim. O parayı verip de tek bir mendil almıyorum, Seks Hikaye Küçük Kızı ona kendini dileniyormuş gibi hissettireceğimi düşünüyorum. Böyle de salak saçma düşüncelerim var. Ki ben bu işlemi yaparken bir adam çocuğun önüne sadece para bıraktı ve gitti. Mendil bile almadı.
"Oğlum, kızım oldu, sutyenini kendim taktım" - Şöyle ki, bu oturduğum evde ve mahallede ikinci senem. "Küçük Kız" hikayesi önceki yazdığım hikayelerden. Konu benim gerizekalılığım ve alt geçitte mendil satan ufaklık. Radyolarda. Geçen sene yoktu herhalde. Kitap ilk yayınlandığında internette paylaşmıştım ve çok sevilmişti. Neverland Hikayeleri: mendil satan çocukÇocuklarımın babası doktordu. Bugün onu yine gördüm, yine çok üzgündü. Kullandım da. Ağabeyim, buna boyun eğdi ama ben eğmedim. Şımarıkça ya da ukalaca bir umursamazlık değildi, değişikti, yorgunca bir aldırmamazlıktı, sessizce bir napıyorsun sen deme şekliydi belki de.
Buy Me A Coffee
Ben 17 yaşında bir genç kızım. Her ne kadar kızlığım zorla alınmış olsada kadınım demeye dilim varmıyor. Konu benim gerizekalılığım ve alt geçitte mendil satan ufaklık. Radyolarda. 'da işyerimde beyin anevrizması geçirdim. Bana kimse yardım edemez artık biliyorum. Hikâyeniz nasıl başladı? Kitap ilk yayınlandığında internette paylaşmıştım ve çok sevilmişti. Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. "Küçük Kız" hikayesi önceki yazdığım hikayelerden. Geçen sene yoktu herhalde. Şöyle ki, bu oturduğum evde ve mahallede ikinci senem. Bu mektubu.Çocuğumun iki tane göğsü çıkmış. Bodrum farklıydı. Bir gün olacak, inanıyorum, ama o günden beri kesin konuşamıyorum. Sizlere bu kez gerçek hayattan bir hikaye anlatmak istiyorum : Sanırım ilk kez böyle bir şey anlatacağım, umarım beğenirsiniz : Ama gülücük kullanmamam gerekebilir Babam da ilginçtir ki gelmeyi kabul etmişti ve bir sonraki gün babamla müdürün odasındaydık. İşin bir de şu yanı var. Kendimi kandırıyormuşum. El salladım : İçeri girip 10 dakika sonra çıktı ve elinde bir kağıt vardı. E-postanızı yazın…. Tıbbın benden umudu kesmesine rağmen, iki beyin ameliyatı geçirdikten sonra yaşama yeniden bağlandım. Sonrasında tekrar görüşmek için söz verdik ve evlerimize dağıldık. Ve içeri girdi. O günden sonra pek konuşmadık. Ardından okula gitmek için gün boyunca her sabah evden çıkarken onun balkonuna göz attım. Duyarlılığınız için çok teşekkür ederim. Üniversite tercihimi kendi başıma burada yaptım ki engel olamasın bana. Ama tek çarem müdürdü. Ama beni dinden soğutmaktan başka hiçbir şey yapmadı. Allahım yer yarılsaydı da dibine düşseydim dedim. Bir süre sonra hafta sonları da gitmemeye başladım zaten. Ama ikimizin de hayatı çok değişti. Aynı gün koskocaman bir kızım doğdu. Yüzüme baktı, tayyip dedi. Bir dershaneye gittim. Bu konuyu uzun uzun konuştuk. Ama tabii ki babam, beni asla fen lisesine göndermezdi.